Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ankara'ya çağırıldığını ve orada halledilmesi gereken o kadar önemli mesele varken "kalpak " meselesinin görüşülmesi üzerine iyice canı sıkılan Akif'in: "Ben de bu adamların başımın içine bakacaklarını sanmıştım. Ama onlar tepesine baktılar" diye hayıflandığını biliyor muydunuz.

7580
Ziyaret
13
Yorum
0000-00-00

ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM
Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!..
- Boğamazsın ki!
- Hiç olmazsa yanımdan koğarım.
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?


HANİ MİLLİYETİN İSLAM İDİ
Hani milliyetin islam idi? Kavmiyyet ne?
Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyetine!
Arnavutluk ne demek? Var mı şeriatta yeri?
Küfr olur, başka değil kavmini sürmek ileri.
Arab'ın Türk'e, Laz'ın Çerkez'e yahud Kürd'e,
Acem'in Çin'liye rüçhanı mı varmış, nerde?
Müslümanlıkta anasır mı olurmuş? Ne gezer?
Fikri kavmiyyeti tel'in* ediyor peygamber.
En büyük düşmanıdır rûh-u Nebî tefrikanın,
Adı batsın onu İslam'a sokan kaltabanın.

* * *

Artık ey millet-i merhûme sabah oldu, uyan!!!
Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan?
Ne Araplık, ne de Türklük kalacak aç gözünü!
Dinle Peygamber-i Zîşân'ın ilahî sözünü.
Türk Arapsız yaşamaz, kim ki yaşar der, delidir!
Arabın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir...
Veriniz başbaşa zira sonu hüsran-ı mübîn*
Ne hükûmet kalıyor ortada billahi, ne din.
Medeniyyet size çoktan beridir diş biliyor,
Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.
Arnavutlar size ibret olacakken hala,
Ne bu şûride siyaset, ne bu fasîd da'vâ
Görmüyor gittiği yanlış yolu zannım çoğunuz
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz
Bunu benden duyunuz, ben ki evet arnavudum,
Başka bir şey diyemem, işte perîşan yurdum.
M.AKİF ERSOY



“Biz ki her mevcudu yıktık gayesiz bir fikr ile,
Yıkmadık tek şey bıraktık sade bir şey: Aile!
Hepsi aç, bir paraları yok, kadın-erkek çıplak;
Sokağın ortası ev, kaldırımın sırtı yatak!
Geziyor çiğneyerek bunları yüzlerce köpek,
Satılık namus cevheri arıyor: Kâr edecek!
Sinirlerinde teessür denen fenalık yok,
Tabiatında utanmakla âşinâlık yok!
Bilirsiniz, hani, insanda bir damar varmış,
Ki, yüzsüz olmak için mutlaka o çatlarmış!
Bacımın namusu batıyor rezilin gözüne,
Acırım tükrüğe, billahi tükürsem yüzüne!
Şark’a bakmaz, Garb’ı bilmez, görgüden yok vâyesi,
Bir kızarmaz yüz, utanmaz söz bütün sermayesi!
Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır,
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Kim kazanmazsa dünyada bir ekmek parası,
Dostunun yüz karası düşmanın maskarası!
Duygusuz olmak kadar lakin dünyada dert yok,
Öyle salgınmış ki mel’un, kurtulan fert yok.
Üç sınıf halka içim parçalanır; hem ne kadar!
İhtiyarlar, karılar, bir de küçükler, bunlar.
Merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan,
Yoksa, insanlığı bilmem nasıl anlar, insan.”
Mehmet Akif Ersoy

Şu kopan fırtına Türk Ordusunundur ya Yarabbi,
Senin uğruna ölen ordu budur ya Yarabbi.
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın,
Galib et çünkü bu son ordusudur İslam'ın..

“İslam’ı, evet, tefrîkalar kastı kavurdu,
Kardeş bilerek, bilmeyerek kardeşi vurdu!
Medeniyyet bize çoktan beridir diş biliyor,
Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.
Sen! Ben! Desin efrâd, aradan vahdeti kaldır,
Milletler için kıyamet, işte o zamandır!
Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol,
Yol varsa budur, Bilmiyorum başka çıkar yol!”
“Bana sor sevgili kârî, sana ben söyliyeyim,
Ne hüviyette şu karşında duran eş’ârım:
Bir yığın söz ki, samimiyeti ancak hüneri,
Ne tasannu’ bilirim zira ne sanatkârım.
Şi’r için gözyaşı derler, onu bilmem yalnız,
Aczimin giryesidir bence bütün âsârım!
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım!
Oku, şayed sana bir hisli yürek lazımsa;
Oku, zira onu yazdım iki söz yazdımsa...”

“Kadermiş! Öyle mi? Hâşâ bu söz değil doğru;
Belanı istedin, Allah da verdi, doğrusu bu!
Çalış dedikçe şeriat, çalışmadın durdun,
Onun hesabına bir sürü hurafe uydurdun.
Sonunda bir de tevekkül sokuşturup araya,
Zavallı dini çevirdin onunla, maskaraya.
Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini,
Birer birer oku, tekmil edince defterini,
Bütün bu işleri Rabbim görür; vazifesidir…
Yükün hafifledi…Sen şimdi doğru kahveye gir.
Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu!
Biraz da saygı gerektir… Ne saygısızlık bu!
Hüdayı kendine kul yaptı, kendi oldu hüdâ!
Utanmadan da tevekkül diyor bu cür’ete… ha?”
“Ey dipdiri meyyit, iki el bir baş içindir,
Davransana..Eller de senin, baş ta senindir.
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak,
Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak,
Dünyada inanmam, hani, görsem de gözümle,
İmanı olan kimse gebermez bu ölümle.
His yok, hareket yok, acı, yok, leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin!
Alemde ziya kalmasa, halk etmelisin, halk,
Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam, kalk!
Sahipsiz olan memleketin batması haktır,
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır!”
Mehmet Akif Ersoy

Sende yorum ekle !


Mehmet Akif Ersoy
Bu web sitesi WSWiz.com sistemiyle oluşturulmuştur.